bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kadına yönelik şiddet ve aile i̇çi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye i̇lişkin avrupa konseyi sözleşmesi, kadına yönelik şiddet, özellikle de ev içi şiddet konusunda, uluslararası alanda bölgesel olarak hazırlanmış ilk avrupa konseyi sözleşmesidir.sözleşme 25 kasım 2011’de tbmm’de kabul edildi, ancak sözleşmenin yürürlüğe girebilmesini sağlayacak ön koşullar yerine gelmediği için, sözleşme henüz geçerli değil."
    2. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      istanbul sözleşmeninkoruma kapsamında olduğu kesim; yaşı, ırkı, dini, sosyal kökeni, göçmenlik statüsü ya da cinsel eğilimi ne olursa olsun, her türlü çevreden gelen kadınları ve kız çocuklarını kapsamaktadır. ayrıca devletlerin sözleşmeyi erkekler, çocuklar ve yaşlılar gibi diğer şiddet mağdurları için de uygulamaları teşvik edilmektedir. peki bu sözleşme kapsamındaki suçlar nelerdir? her türlü ev içi şiddet, taciz amaçlı takip yapılması, cinsel taciz, tecavüz, cinsel şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja ve kısırlaştırmaya zorlama. istanbul sözleşmesi, ayrımcılığın ortadan kalkmasına yönelik özellikle devlete hukuki yükümlülükler yüklüyor ve devleti ayrımcılığa karşı politika geliştirmeye yönlendiriyor. (bkz: yaptırım) bu sözleşmenin en önemli özelliği biyolojik veya hukuki, ailevi bağ olup olmadığına bakılmaksızın ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngören ve avrupa ülkelerini hukuki olarak bağlayan ilk belge olmasıdır. son zamanlarda bu sözleşmenin kaldırılmasına dair haberler görüyorum ancak kadınlar ve kadın örgütleri yıllardır bu sözleşmenin uygulanmasını talep ederken neden kaldırılması isteniyor anlamlandıramıyorum.
    3. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      siyasal islam'ın bunu niye iptal ettirmeye çalıştığı şu maddede gizli. link (bkz: namus)
      0Tabi ortada yobaz kalmazsa oy çıkmaz abi. - yarabandi 23.07.2020 17:00:12 |#3859362
      0Abi tckde bu nedenle işlenen cinayetler nitelikli hal kapsamında zaten. - obendegildim 23.07.2020 17:56:07 |#3859477
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      boşanma davası arttığı için buna karşı çıkan zihniyetin ben aklına patlıcan sokayım. sıçayım sizin türk aile yapınıza. kaynak
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Allah'ın rızasını gözetmediği için daha ahlaki boyutlarda, daha özgür ortamlarda yeniden düzenlenmesi gerekiyor demiş Dilipak. Ya siz şaka mısınız, milletle dalga mı geçiyorsunuz anlamıyorum. Hayretle bakıyorum... Kadını döverek, öldürerek, onun giyinişinden, gülüşünden, boşanmak istemesinden vs. bahaneler bulup kendinizi haklı görmek mi Allah'ın rızasını kazandırıyor. Yemin ederim gram akıl yok. Siz önce gözlerinize tesettür çekin diye ayet indirilmiş. Bırakın da giyinişinden oturup kalkmasından razı olmayı Allah yapsın.
      1Kenevirin kafası gelmiş abime. - rakunettin 29.07.2020 14:58:27 |#3873668
      1Valla ben de isticem çok iyi uçuyorlar - acilinbenturkologum 29.07.2020 14:59:23 |#3873671
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ayasofya camii’nin açılışı kadar, başakşehir futbol kulübünün cumhurbaşkanı ziyareti kadar konuşulmamıştır. yazıklar olsun sizin gibi millete de hükümete de.
    7. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İmzalanmasını isteyen çok fazla ama beklentilerinin ne olduğunu anlayabilmiş değilim. Bu sözleşmenin tarafı olduğumuzda kadın cinayetleri sona mı erecek? Taciz tecavüz vakaları mı bitecek? Bu kadar kolay mı? İstanbul sözleşmesi imzalandığında mesela bu caniler ehlileşmiş mi olacak? Sözleşmenin tarafı olduğumuz an medeni, insan haklarına saygılı mı olacaklar? Bu sözleşmenin toplumun geniş bir kesiminin zihniyetini değiştirecek güce mi sahip? Veyahut bu canilerin cezasını verecek olan hakimler liyakat esasına göre mi seçilecek? Sonuçta kanun hükmünün uygulayıcısı onlar. Şartlı salıverilmeler, KYOK’lar, beraatler son mu bulacak? Sosyal medya adaletine gerek kalmayacak mı? Şunu da belirtmek isterim: Sanıyorum siz kanunun yeterli olmadığını düşünüp bu sözleşmenin imzalanmasını istiyorsunuz. Türk Ceza Kanunu aslında gayet yeterli. Aklınıza dahi gelmeyecek kadar çok suç ve cezası düzenlenmiş (Suç sayılamayacak eylemler için Kabahatler Kanunumuz bile var, siz düşünün). Sorun kanunda değil, uygulamada. Bir düşünürün lafıydı; “Ben bir ülkedeki kanunlara değil, onları uygulayanlara bakarım”. Tam böyle olmasa da bu minvaldeydi. Liyakat esasına göre hakimleri atayacak, görevlerini layıkıyla yapıp yapmadıklarını denetleyeceksiniz. Ayrıca, merakımdan soruyorum, bu sözleşme imzalanınca kolluk kuvvetleri kadınların, çocukların şikayetlerini dikkate alacak mı? Caniyi gözaltına aldıktan sonra artık serbest bırakmayacaklar mı? Caninin kadından uzak durması için çaba sarf edecekler mi? Bir de şey var; cezaevi ağzına kadar mahkumla dolunca “daha buraya hükümlü göndermeyin” talimatı. Oradan bu yönde bir talimat gelince hakim ne yapsın? İçeri alsa olmaz, beraat kararı olmaz; denetimli serbestlik falan geçiştiriyor. Aynı kararı kendi kardeşine, kızına, eşine saldıran kişiye verebilirse ses etmem. Fakat başkasının hayatı ile sevdiklerinin hayatı arasında ayrımcılık yapıyorsan karşı çıkarım. Sonuç olarak; - Caniler ehlileştirilmedikçe (zihniyet değiştirilmedikçe), - Hakimler liyakat esasına göre atanmadıkça, - Mevcut kanunlar uygulanmadıkça, - Kolluk kuvvetleri vazifesini tam yerine getirmedikçe Sözleşmenin tarafı olmanın anlamı yok. Değişen bir şey olmayacak çünkü ve çoğumuz aslında bunu biliyoruz.
      1“ben bir ülkedeki kanunlara değil, onları uygulayanlara bakarım” bence bir cümle ile ülkemizin adalet sistemini güzel özetlemişsin. - volsrem 31.07.2020 12:48:29 |#3877421
      1bu ülkede zihniyet değişmez. - bilemiyorumkiss 31.07.2020 13:05:42 |#3877451
      1çok iyi şekilde özetlemişsin mevzuyu, ağzın sağlık - kıpçak bey 26.10.2020 07:57:49 |#4001421
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sadece içeriği açısından düşünülmemesi gereken sözleşme. Bu tarz anlaşmalar, oluşumlar kapsadığı konuların haricinde, katkısı olan ülkelerin ilişkilerinde dolaylı veya doğrudan etkiye sahiptir. Gün geçtikçe daha çok araplaştığımız ve avrupa’dan uzaklaştığımız şu günlerde, bu gibi anlaşmalar uzaklaştığımız kurumlar ve ülkeler ile bizim aramızdaki bir köprü niteliğindedir. Amaç anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmenin yanında uluslararası düzlemde bir ağırlığa sahip olduğunu ve açılan yolu takip eden değil, o yolu açan olduğunu göstermektir. Yani dünya’ya izlenim bırakmaktır. Bunlara en iyi örneklerden bazıları zannımca atatürk zamanında kurulan paktlardır. Öte yandan yönetim nezdinde kafa yapımızı değiştirmediğimiz sürece hiçbir işe yaramayacağı da su götürmez bir gerçektir tabii.
    9. 28
      +
      -entiri.verilen_downvote
      üst edit: karar 13 ağustos’a ertelendi. wikipedia istanbul sözleşmesi nedir? yarın sözleşmenin karar günü ve şu an twitter’da tt listesinde 5 numara #istanbulsözleşmesiniistemiyorum ağzım açık okuyorum hepsini. eşinizi, annenizi, kızınızı, sevgilinizi, sokaktan geçen bir kadını rahat rahat dövemeyeceksiniz, öldüremeyeceksiniz diye istemiyorsunuz. istanbul sözleşmesi bu ülke için islamiyetin ve ailenin yıkılması demekmiş, öyle yazmışlar. ama merak etmeyin istanbul sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmayı ve kadınların insan haklarını korumayı amaçlar. bir kadının daha gülüşü solmasın, bir gün hiç tanımadığımız insanlar sosyal medya hesaplarında gülerken siyah beyaz fotoğrafımızı paylaşmasın diye istiyoruz. aile yapınızı bozmak için değil, ailem dediğiniz kadınlara şiddet uygulamanızı engellemek için. sözleşme metni edit: size hiç şaşırmadığım bir şey göstereyim; link link link
      2Ben bu insanlara anlam veremiyorum, cinayet haberi olduğunda yeri göğü inletenler bunlar sözleşmeye karşı olan yine bunlar. Abe dalaklarını gondiklediğim sen iyi yaşa diye bir şeyler var ortada neymiş islama inanan kabul edemezmiş. Bir araştır bir maddelerine bak, asla yapmazlar asla. - fiyona 05.08.2020 01:31:49 |#3889293
      2bir maddesini bile okumadıklarına o kadar eminim ki, koyun gibiler aynı. bir de kadınlar diyor ya istemiyoruz, ya seni korumak için seni. niye istemiyorsun, aklım almıyor. - su dolu suluk 05.08.2020 01:33:29 |#3889300
      2Ben gerçekten anlayamıyorum her şeye karşılar. İyiye,güzele, doğruya her şeye karşılar. Allah kimseye yaşatmasın ama başlarına bir şey geldiğinde fark ederler çünkü empati duyguları yok insaniyete dair duyguları yok. - fiyona 05.08.2020 01:36:53 |#3889311
      butun yorumlari goster (5)
    10. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İçerisinde aile kurumuna zararı dokunabilecek tek bir madde bile yok. Ancak yarın öbür gün karılarına şiddet uyguladıkları zaman boşanma kolayca gerçekleştirilir, kadının barınması ve finansal desteğe ulaşması sağlanır, fiziksel şiddet olmasa bile eve hapsedip günden güne sindirdikleri kadın uyguladıkları psikolojik şiddetten şikayetçi olur ve bunun karşılığında kendilerine yaptırım uygulanır, kırılgan boktan erkekliklerinin iktidar alanı zarar görür diye tir tir titriyorlar. O yüzden tutturmuşlar ağızlarına bir aile lafı, aptal saptal konuşup duruyolar. Eğer bir ailenin varlığı şiddet gören kadının susması ve sindirilmesiyle mümkünse lanet olsun zaten o aileye. Biz kadınlar, yaşamak istiyoruz. Şiddete ve cinayete kurban gidersek, suçun failleri gereken cezayı alsın istiyoruz. Ne kadar acı ki kadınlar en temel insani hakları için mücadele ediyor. Yaşamak için. Benim hürriyetim üzerinde bir erkeğin söz hakkı yoktur ve bu sözleşmeye karşı çıkan herkes şiddete eğilimli canavarın tekidir, elleri kirlidir. #istanbulsözleşmesiyaşatır
    11. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
    12. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      neymiş HDP desteklediği için İstanbul sözleşmesi reddedilmeliymişmiş. anneniz,ablanız,komşunuz veyahut sokaktaki herhangi bir dişi bireyin yaşaması,sokakta ürkmeden ve özgürce dolaşabilmesi için İstanbul sözleşmesi gereklidir. #İstanbulsözleşmesiyaşatır
      2Bu da bir algı işte. Akp kendi hazırladığı bir maddeye, CHP evet dediği için hayır dedikleri için kabul olmamıştı. - pullu ceket 05.08.2020 10:08:12 |#3889603
      1Hdp Allah var dese herkes ateist olacak sanki *** - anominsi 05.08.2020 11:09:16 |#3889665
      1tayyip babamız atlayın dese atlarlar ama... - varmulun 05.08.2020 11:40:46 |#3889702
    13. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tam adı ''kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair avrupa konseyi sözleşmesi'' olmakla birlikte 'uygulanmasını' sonuna kadar desteklediğim sözleşmedir. bugün sözleşmeyle ilgili karar verilmesi bekleniyordu 13 ağustos'a ertelendi. sözleşmenin ve sözleşmenin dayanak olduğu 6284 sayılı ''ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanun''un tüm maddelerini her ayrıntısına kadar biliyorum. her şeyden önce kendi yakınlarımdan da duyduğum bir şeye açıklık getirmek isterim. sözleşme sadece kadınları kapsamıyor. kadınları her türlü şiddetten korumaya ve bununla birlikte aile içindeki tüm bireyleri, erkek, çocuk, lgbti birey, yaşlı, engelli, kısaca hiçbir ayrım yapılmadan 'mağdur' olan herkesi kapsıyor. peki neden daha çok kadınlar için? çünkü bu dünyada ve ülkede kadınlar yalnızca ve yalnızca kadın olduğu için birçok zorbalığa, tacize, mobinge, aşağılanmaya, şiddete maruz kalıyor. tek başına taksiye bindiğinde yakınlarına taksi plakasını haber verip inene kadar kendisini mobilden takip etmesini istiyor. hava karardığı zaman yolunu uzatacak da olsa daha kalabalık olduğu için güvende hissettiği yolu seçiyor. ben daha 2 hafta önce, şiddet eğilimleri gösterdiği için 8 ay önce ayrıldığım eski erkek arkadaşıma eşyalarını vermeye giderken tüm arkadaşlarıma yerimi konumumu söyledim. gelip beni uzaktan izlediler, bir şey olursa yanımda olabilmek için. bana vurmasın, beni öldürmesin diye. bunların önüne geçer mi her şeyi tamamen ortadan kaldırır mı bu sözleşme? hayır. seni öldürmeyi en ince ayrıntısına kadar planlamış bunu kafasına koymuş birine caydırıcı olur mu? kendi fikrim; kesinlikle sanmıyorum. amaç bu noktaya gelmeden önlemler almak, sözleşmenin hakkıyla uygulanması sağlamaktır. bir kadın şiddet gördüğü eşini şikayet ettiğinde, onu koruyucu tedbirlerin alınmasını istiyoruz. serbest bırakılan eşi elinde silahla gelip 'beni şikayet edemezsin sen' diyerek öldürmesin, buna imkanı olmasın istiyoruz. bu yüzden istanbul sözleşmesi yaşatır diyoruz. evet her kadın cinayetinde kadın daha öncesinde bunu anlamış ya da şikayet etmiş olmayabiliyor. ceren özdemir cinayetinde olduğu gibi katil tanımadığımız birileri de olabiliyor. bunun için sözleşmenin amaçlarından birini iliştireyim şuraya: ''kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamaktır.'' kolluk kuvvetlerinin, kadın dernekleriyle işbirliği halinde daha hızlı ve etkili olmasına olanak sağlayan bu maddeyle birlikte; örneğin aile içi için konuşacak olursak evlenmeden önce çiftlere verilen evlilik öncesi eğitim programı ya da aile eğitim programı gibi çalışmaların genişletilmesi, daha etkin bir şekilde uygulanmasına olanak sağlanabiliyor. başka bir örnek, cezaevlerindeki mahkumlara yönelik planlanmış psikolojik destek uygulamaları geliştirilip, etkililiği arttırılabilir. kısaca bu sözleşme politika ve tedbir tasarlamayı da destekleyip, genişleten bir sözleşme. devlete düşen sorumluluklar çok fazla. bu sorumluluklar yerine getirilemediği (!) için sözleşmeden çekilme konusu gündeme geliyor, isteniyor. çünkü kurumlarda işleyiş, prosedür ya çok yavaş işliyor ya da görmezden geliniyor, umursanmıyor. sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı'nda staj yaptığım dönemde yardım almak için başvuru yapan bir müracaatçı 'kocam beni 5.kattan atmaya çalıştı. elinden zor kurtuldum ve ankara'ya annemin yanına sığındım' diyerek ağladı. şikayet edip etmediğini sorduğumda korkusundan gidemediğini çünkü daha önce polise gittiğinde bu yüzden kocasından şiddet gördüğünü söyledi. 'şu an sadece saklanabiliyorum, annemin evini biliyor ordan da taşınacağız bu hafta' dedi. stajyer olduğum için yapabildiklerim çok sınırlıydı kuruluşta. kadına aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığı'na bağlı kadın birimlerine gidebileceğini, kadın dayanışma vakfı'nda da kendisine gerekli desteği sağlayacaklarını söyledim ve gitti. şu an hala hayatta mı bilmiyorum bile, dilerim öyledir ve kurtulmuştur bu dertten. sosyal çalışmacı unvanıyla çalışan ama bambaşka bir bölümden mezun olan danışmanım ise bu konuda yalnızca 'böyle kaç tanesi var hangi birini bildirelim, hangi birini takip edelim biz burdan. polise gitsin' dedi. yorumu size bırakıyorum. değişmesi, düzenlenmesi gereken o kadar çok şey var ki. istanbul sözleşmesi'nin hakkıyla uygulanması bu anlamda en büyük adımlardan biri olacak, yol açacak. gerekleri yerine getirilirse tabii. bu arada kadın ve demokrasi derneği 'nin sözleşmeyle ilgili yaptığı açıklamayı da şöyle bırakmak isterim. edit: güncelleme
    14. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#3889272) sözleşme ile ilgili karar bugün verilecek. hala twitter’da istanbul sözleşmesi değil islam yaşatır tweetleri görüyorum. nolur biri bana sözleşmenin hangi maddesinin islamla ilgili olduğunu söyleyebilir mi? şunu imzalayan 178 kişinin sözleşmeyi bir kere bile okumadığına çok eminim. imzalama sebepleri de şunlar; “toplar evleniyormuş”, “dinimize tersmiş”. #sözleşmecinayetiartırıyor ne ya, şaka gibisiniz amk. keşke şaka olsanız, maalesef gerçeksiniz.
    15. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sözleşmenin tek bir maddesine bile karşı gelip tartışmaya açmak şiddete ortak olmaktır ve şiddetin bahanesi yoktur. karşı gelenlerin işlerine gelmeyen, “ben karımı kızımı rahatça dövmek istiyorum” diyenlere karşı “kocam, babam, abim beni kolayca dövsün kimse karışmasın” diyenlere karşı da mücadele veriyoruz çünkü nerede bir kadın şiddete uğrarsa ideolojisine bakılmaksızın yine bizler onu koruyacağız. istanbul sözleşmesi yaşatır.
    16. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İstanbul sözleşmesini kabul etmeyen insanlar henüz evrimleşmesini tamamlayamayanlardır. Bu çok net. Toplumun hiçbir örf ve adeti Kadına yönelik şiddeti haklı kılamaz.
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İstanbul sözleşmesi niye İstanbulluları kapsıyor? İstanbuldaki kadının canı can da yozgattakinin patlıcan mı? Ya da ben kocamdan dayak yemek istiyorum o yüzden İstanbul sözleşmesine hayır Bu ve bunun gibi örnekler malesef çok. Ve durum gittikçe vahimleşiyor. Bir an önce imzalanması gerek.. Ama hiç ümidim yok. Malum, galata kulesini yerle bir eden bir başımız var
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      edit: yine ertelenmiş. sözleşmenin karar günü dün değil miydi? neden hiçbir yerde kararla ya da henüz karar verilmediği ile ilgili bir açıklama bulamıyorum? neden ben hala şunu ve benzerlerini görüyorum? neden kadınların hayatının korunmasını tartışıyoruz ve büyük bir kesim neden buna karşı? insanların seslerini sadece sosyal medyadan duyurabildikleri, örneğin bir takip edilme olayında polise gidince sokakta yürüyordur seni takip etmiyordur denildiği, her gün kadınların öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. ve buna rağmen hala kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sözleşmeye bile karşı çıkabiliyoruz ya, pes.
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#3889272) (#3906920) birkaç günde bir google’a ve twitter’a ismini yazıp arattığım sözleşme. ne yazık ki, sözleşmenin kabul edildiği haberler görmek yerine istanbul sözleşmesine karşıt eylemlerin haberini görüyorum. gerçekten çok üzücü. cahil kesimin sözleşmeyi bile okumadan, “topları destekliyormuş”, “aile yapısını bozuyor”, “islam karşıtı” gibi sözler söylemesi ve bu niyetle yaptıkları eylemler üzerine sözleşme uygulanmazsa bu ülkeye dair içimdeki son umut kırıntıları da uçar gider. sözleşme metni
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      neden ihtiyaç duyulduğunu anlamadığım sözleşmedir. neden mi? çünkü aklıma şu soruyu getiriyor: türk ceza hukuku bu konuda yetersiz mi? bakın hakimlerden bahsetmiyorum. bizim kanun sistemimiz eksik mi de biz böyle bir şeye ihtiyaç duyuyoruz? eğer birtakım açıklıklar varsa, bu açıklıklar kapatılsın. yaptırımlar güncellensin. ha eğer zaten kanunlar yeterliyse neden bir sözleşmeye ihtiyaç duyuluyor? yorumlara beklerim.
      2Ceza kanunu yetersiz değil (normlar hiyerarşisindeki üstünlüğünden bahsetmiyorum bile) ama hem ceza muhakemeleri kanunumuz toplumumuz için fazla hümanist kalıyor, hem de liyakatten yoksun hakimler kanunu uygulayamıyor. İstanbul Sözleşmesinin de derde deva olacağını sanmıyorum, çünkü iş onu uygulayacak olan hakimlerde bitiyor. - rakunettin 25.10.2020 18:02:51 |#4000643
      1bu konuda çok haklısın bence :) ki mevzu senin alanında. dediğin gibi; kanunu uygulamayan liyakatsiz hakim sözleşmeyi mi uygulayacak? - kıpçak bey 25.10.2020 18:20:26 |#4000657
      1#3877408 şu şöyle dursun, detaylı fikrimi dileyen okur :) - rakunettin 25.10.2020 18:22:18 |#4000661
      butun yorumlari goster (4)
    21. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşatır.
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok eşli yaşayan ya da (imam nikahlı) metresleriyle yaşayan muhafazakar zengin kesimin ve insanlıktan nasibini almamış hanzoların itiraz ettiği sözleşme. Kardeşim, karına şiddet uyguluyorsan cezasını çekersin. Ayrıca sözleşme sadece kadını korumuyor; eşlerden şiddet gören tarafı koruyor. Erkek şiddet görüyorsa onu da koruyor. Nitekim erkek için koruma kararı çıkartılan olaylar da mevcut ülkemizde.
    23. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      katillerin şu şekilde vicdan sömürüsü yapıp indirimli cezalarla salıverilmemesi için gerekli olan sözleşme. İstanbul sözleşmesi yaşatır!
      2hep zora düşünce hatırlarlar dini, allahı. caniler. - miniminibirkus 09.11.2020 19:13:46 |#4015897
      1öldürürken aklı neredeydi acaba da şimdi hatırladı. işine gelince işte. - dengesiz terazi 09.11.2020 19:15:35 |#4015898
      1kanunları uygulamayan hakimler bu sözleşmeyi uygulayacak mı? - kıpçak bey 09.11.2020 19:44:14 |#4015957
    24. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir. Sözleşme Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar. Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. --- Yani anlayacağınız sadece kadınları kapsayan bir sözleşme değil, şiddetin her türlüsüne karşı olan ve hepimizi korumak adına yapılmış bir sözleşme. Buna karşı çıkmak ''ben bir boklar yiyeceğim, yedim. eğer bu sözleşme olursa ben yanarım, takım elbise giyinerek iyi hal indirimi de alamam.'' demektir benim gözümde. Aklı olan ve sözleşmeyi okuyup araştıran hiçbir insanın bu sözleşmeye karşı çıkacağını sanmıyorum, şayet ''insansanız.'' ne diyelim keşke uygulansa da yaşatsa! Çünkü ; İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!
      2çok güzel entry olmuş ya. keşke anlasalar. - dengesiz terazi 09.11.2020 19:22:58 |#4015908
      1çok teşekkür ederim. elbet bir gün anlayacaklar, elbet bir gün.. - orospulardan seyhan 09.11.2020 19:25:15 |#4015914
      1anlatacağız. başka yolu yok. eline sağlık, sesimiz olmuşsun gerçekten tekrar okudum :* - dengesiz terazi 09.11.2020 19:28:59 |#4015924
      butun yorumlari goster (5)
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      YAŞATIR !
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşatmaz kardeşim. kimse kusura bakmasın. türk ceza kanunlarını uygulamayan bir hakimin istanbul sözleşmesini uygulayacağını sanmak ya da umut etmek saflıktır. istanbul sözleşmesi’ni kabul etmek ve savunmak türk ceza kanunlarını yetersiz görmek demektir. bizim böyle bir sözleşmeye ihtiyacımız yok, bizim kanunları hakkıyla uygulayan, ceza indirimi yapmaya yer aramayan, gerçek adalet neferlerine ihtiyacımız var. her zaman söylediğim ve söyleyeceğim gibi, bu meselenin de altında eğitim yatıyor. insani eğitim. iyi bir hakim olmadan önce iyi bir insan olmak gerek.
      2bu girdiye birçok eksi geleceğini biliyorum, özellikle de kadınlar tarafından. muhtemeldir ki herkesin iyiliği için yazdığımı anlamayabilirler. fakat bu durum gerçekleri konuşmaya mani değildir. - kıpçak bey 10.03.2021 14:02:23 |#4121051
    28. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sözleşmede zorlarına giden madde hangisi bilmem bir insan böyle bir sözleşmeye nasıl karşı çıkabilir. Bu tür şiddet içeriklerini kamuoyuna paylaşma maddesinden dolayı çekildiklerini düşünüyorum. Olanlara gözlerini kapatıp sanki hiç olmayacakmış gibi davranacaklar.
    29. 24
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kadın cinayetleri politiktir diyen herkes haklı çıktı. adamlar sırf yobaz cemaatlerden oy almak için zaten uygulamadıkları sözleşmeden çıktılar. iyi izleyin, eğer seçim olursa bunu meydanlarda övüne övüne dillendirecekler. (bkz: akp)
    30. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      işin garip tarafı dün bu sözleşme imzalandığı için alkışlayanlar bugün sözleşmeden çıkılmasının çok doğru olduğunu söylüyor. gerçi bi garipliği de yok alıştık artık
    31. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yanlışlıkla uyandım haberlere bakayim dedim, ben sizden bıktım artık ya. kadın canını, kadın yaşama hakkını bu kadar görmezden gelmenizden, biz bağırdıkca duymamanızdan bıktım. bu ülkedeki çoğu kadın gibi ben de uğradım fiziksel/psikolojik tacize. ki anıt sayaça bakarsanız her gün ölüyoruz biz. bakın psikolojik olanı geçtik, canımızı koruyalım diye, her kadın ölümünde uygulansın diye, sadece ve sadece kadının da sesi ve yaşama hakkı olduğunu savunan bu sözleşmeden hangi amaçla geri çekiliniyor? bu ülkede taciz edilen kadınlar artık kimi kimi şikayet edeceğini bilmiyor. bu ülkede kadınlar yaşamak istiyor. özgür bir sekilde yaşamak. her kadın ölümünde her taciz haberinde her haksızlık yaşayan haber önünde gözleri dolan, benim gibi, binlerce kadın var. sizse faillere ortak olmayı seciyorsunuz. siyaset için imzaladığınız ve zaten uygulamakta eksik kaldığınız sözleşmeden, yine siyasi sebeplerden geri çekildiniz. gecen haftalarda övünerek anlattığınız sozlesmeden. bu ülkenin kadınının yaşadığı zorluğun hiçbir zaman umurunuzda olmadığını elbet biliyorduk lakin.. kimi kime şikayet ediyorum farkındalığı geldi. yazamadım artık. alacağınız oy için, fikrini yazarken bile düğümlenen boğazı olan kadınları hiçe saydığınız için kadın cinayetleri politiktir.
    32. 15
      +
      -entiri.verilen_downvote
      biz adamlardan kadına şiddete, kadın cinayetlerine bir çözüm beklerken adamlar gitti sözleşmeyi feshetti. ve elle tutulur bir sebebi de yok amk. sizin allah belanızı versin. kendilerine gelince bir tweet atılsa, işte buuu, kadına şiddettir diyerek ortalığı yıkarlar, geçtim son on yılı, beş yılı, son altı aydır öldürülen kadınlar için tek bir şey demediler. üzerine bi de tüy diktiler. siz nasıl bir belasınız ki bizim başımıza sardılar sizi. ne lağım çukuru insanlarsınız siz. inşallah kendi pisliğinizde boğulursunuz. halen daha sizi savunanların ağzına sıçayım. sikerim böyle demokrasiyi! bir de düşünürken harcadıkları eforla ozon tabakasına dahi inanılmaz zarar veren tipler çıkmış, hayırlı olsun diyorlar. bi de kadınlar da var aralarında. neymiş, bu sözleşmeyle iftiraya uğrayan erkekler yıllarca hapislerde sürünüyormuş, hemcinslerimin şerrinden allah'a sığınıyorum diyor. ben de sizin gibi iq sayısı ayakkabı numarasından küçük kadınların şerrinden sığınırım. öyle ağır konuşurdum ki şimdi neyse. ulan daha karısını sokak ortasında öldüresiye döven adam serbest bırakılıyor, haysiyetsiz beyinsizler, siz kime ne anlatıyorsunuz? allah bile şaşırıyordur yemin ediyorum böyle bir gerizekalılık nasıl var olabilir lan diye!
    33. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
    34. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Tüm kadınlar olarak toplu intihar edelim de rahatlasınlar, resmen bunu istiyorlar.
    35. -11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iyi oldu. feminiklere mastürbasyon malzemesinden başka bir halta yaramıyordu. kadına karşı şiddeti sonlandırmak için çok daha ağır yaptırımlara ihtiyaç var. tabi feminiklerin suistimal edemeyeceği türden.
      4kesin getirirler o yaptırımları. merakla bekliyoruz. - fallen angel 20.03.2021 09:55:18 |#4126880
      5ben getirirler demedim, ihtiyaç var dedim. ilkokul-1 okuduğumuzu anladık mı ders tekrarı tavsiye ediyorum. - lebowski 20.03.2021 09:57:39 |#4126881
      3tamam - fallen angel 20.03.2021 09:58:36 |#4126882
      butun yorumlari goster (7)
    36. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hani kedi vazonun yanına çıkar, siz gördüğünüz an bulunduğunuz yerde çakılı kalıp "sakın..." dersiniz de gözünüzün içine baka baka bir pati darbesi ile vazoyu atar ya yere; aynısını hükumet her seferinde bize yapıyor. (#3877408) Benim görüşüm buydu, fakat milletin bu kadar istemesine rağmen hükumetin tam tersi bir tutum sergilemesi hakkında "aman zaten imzalansa da bir şey olacağı yoktu" diyemeyeceğim. Bunları ülkeden temelli şutlayıp Türkiye Cumhuriyeti'ni kaldığı yerden muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaya devam etmemiz gerek. O gün gelene kadar kadınlarımızın kendilerini nasıl savunacaklarını öğrenmelerini ve ultima ratio olarak yanlarında bu amaca hizmet eden bir alet taşımalarını öneririm.
    37. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yani ne desem bilmiyorum artık düşünsenize bir sabah uyanıyorsunuz ve resmî gazetede biri sizi öldürse devlet katilinizi korur diye bir karar çıkıyor. sözleşmenin karar tarihini erteleye erteleye bir hal olmuşlardı zaten. 3 yobazın oyu için iptal ettiler. sözleşmeyi ilk türkiye imzaladığı için adı istanbul sözleşmesiydi, şimdi düştüğümüz hale bakın. yazık gerçekten. zaten yoktu ama bugünden, bu karardan sonra bu ülkedeki hiçbir kadının can güvenliği yok. ben yarın sokakta yürürken manyağın biri tarafından öldürülebilirim ve yaşadığım ülkenin devleti de katili korur. gerçekten yazık ya, yazık. kadınları öldürüp indirim almak için ben erkek arkadaşıydım diyenler var bu ülkede ya, ben taciz edildiğimde bu ülkede sokak ortasında kaç tane kadın öldürülüyor her gün sen de dikkat et bence diyen tacizciye bunları söyleten bu devlet. öldürülen tüm kadınların kanı devletin elinde. sadece “ İstanbul Sözleşmesi, LGBTİ bireylerden açıkça söz etmemesine rağmen, Taraf devletlerce Sözleşme’de öngörülen korumanın (toplumsal cinsiyet, cin­sel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği dahil), hiçbir ayrıma yer vermeksizin bütün gruplara sağlanması gerektiğini öngördüğünden (m.4/3)[37], ev içi şiddet mağduru LGBTİ bireylerin de, Sözleşme’nin sağladığı korumanın kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekir.” kısmı için 3 tane yobaz, cahil için iptal edilen kadınların can güvenliklerini hiçe sayan sözleşme.
    38. 18
      +
      -entiri.verilen_downvote
      üç beş dinciden oy alacaksınız diye öldürülen tüm kadınların ahı o aldığınız oylardan fazla. dilerim o günahlarda boğulursunuz ve o günleri görürüz. edit: --- spoiler --- bu gece (20.03.2021) feshedilen istanbul sözleşmesine giden yolda neler yaşanmıştı? 2002 yılında aihm'e yapılan nahide opuz başvurusu temel teşkil etmektedir. nahide opuz diyarbakır’da yaşayan bir kadındır. annesi ile beraber eşinin şiddetine maruz kalmaktadır. içinde arabayla üzerinden geçme, bıçakla saldırı da mevcut olmak üzere yaşama yönelik tehditlerle tam yedi kez saldırıya uğramış ve her defasında devlete başvuru yapmıştır. fakat o dönemki mevzuat gereğince (istanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa olmadığı için) devlet önleme yükümlülüğünü de yerine getirememiş, eşi bir süre sonra serbest kalmıştır. eş, serbest kaldıktan sonra diğer yapılan şikayetlerde de yaşanan olaylar aile içi mesele olarak görülüp kamusal makamlar tarafından uzlaştırıcı bir tutum sergilenmiştir. istanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasadan önceki rejim bunu gerektirmektedir: “Kocandır affet, bu konuyu evinizde çözün”. sonrasında ise nahide opuz’un annesi nahide opuz’un kocası tarafından 9 adet kurşun ile öldürülmüştür. şahıs yargılanmış, yargılama 7 yıl devam etmiş, yargılama sonlanmadan azami tutukluluk süresi aşıldığı için serbest kalmıştır. nahide opuz şahıs serbest kaldıktan sonra hala devletten koruma istemiş ancak devlet, o dönemki yasal mevzuatı gereği yine önleme yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. başvurunun çığır açan özelliği ise: türkiye’nin; olay kapsamında aihs'nin 2. Maddesi bağlamında yaşam hakkını koruyacak hasaları yapamadığı için 3. maddesi bağlamında işkenceyi önleyemediği için, 14. maddesi bağlamında ayrımcılık yasağına aykırı davrandığı için mahkum olmasıdır. aihm opuz kararında şu yaklaşımı net olarak ortaya koymuştur; bir kadın, toplumsal cinsiyet temelli olarak, yani sadece kadın olduğu için öldürülmüştür. aihm’nin 2009 yılındaki bu kararından ve binlerce vakıadan sonra sonra 2011 ve 2012 yıllarında İstanbul Sözleşmesi ve sözleşmeyle bağdaşık 6284 sayılı yasanın rejimine geçildiğini, bu gece 20.03.2021 tarihi itibarıyla bu rejimden vazgeçildiğini önemle hatırlatıyoruz. --- spoiler --- kaynak:link
    39. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bir gün babam, sevgilim, kocam, öğretmenim, yanımdan geçen adam tarafından öldürülüp öldürülmeyeceğimi bilmiyorum. bir gün sabah uyandığınızda benim, kızınızın, annenizin, teyzenizin, ablanızın, arkadaşınızın siyah beyaz fotoğraflarını televizyonda görebilirsiniz, şaşırmayın. devlet buna şaşırma hakkınızı elinizden aldı. herkes gibi bir kılıf bulun siz de. nasıl giyinmiş deyin, nereye gitmiş deyin, saat kaçmış deyin, yanında kim varmış deyin hatta gülümsemiş deyin. unutmayın, bu ülkede gülümsemek de politiktir.
    40. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu insanlar bu derece kadın düşmanı olacak kadar ne yaşadılar gerçekten merak ediyorum! Her şey çok pahalı ama kadın hayatı çok ucuz bu ülkede
    41. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kadınlar için ülkemiz an itibariyle Açlık Oyunları filmini aratmaz bir ülke olmuştur.
    42. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gercekten ama gercekten nasil ifade edecegimi bilmiyorum sadece asiri asiri sinirliyim. cok sinirliyim bugun feshedilen istanbul sozlesmesi belki de benim katilimin ozgurlugu imzalandi. denilecek cok sey var ama muhatabbimizin umurunda degil. dun hepimizi oldurduler. teker teker.
    43. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir uyanıyorsun istanbul sözleşmesi sabaha karşı feshedilmiş, merkez bankası başkanı yine sabaha karşı görevden alınmış. Başkanlık sistemi de sabaha karşı gayet tıkırında işlevini göstermiş. Millet iradesiyle elimizden alınan haklar millete çatır çatır dönüyor. Bir kişinin ağzından çıkacak sözlere bağlı hayatlarımızı yaşıyoruz ya da yaşamaya çalışıyoruz. Evet demekle hata yaptı bu millet hem de çok büyük bir hata. Çok yazık.
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      16-17 yaşında hedefi erkek çocuk doğurmak olan, erkek arkadaşlarının okulda sigara paketlerini tesettürlü olduğu için kolayca saklayabildiğini söyleyen, üstelik bir de ileride avukat olmak istediğinin muhabbetini yapan geleceğin kadını olacak bu beyinsiz arkadaşa ne söyleyelim şimdi?? gorsel
    45. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İçeriği hakkında çok bir bilgim yok. Sadece 10 sene önce kabul olduğunu biliyorum(duymuştum). Amaç nedir ne değildir bilemem. Sadece diyeceğim o ki yıllardır uygulanmayan, kurallara uyılmayan birşeyi çok iyi birşey yapmışlar gibi yandaş kanallar sayesinde halka yutturacaklar.
    46. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her gün 1 kadın öldürülüyor! Gördüklerimiz veya göremediklerimiz Sesini duyduklarımız yada ağzı kapatılıp günlerce alıkonulduğu için duyamadıklarımız var. Bir kez olsun mağdur olanın yanında durulsa,suçlular korunmasa. KADINLAR YAŞATILSA
    47. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      En kötüsü de bu galiba. Misal vereyim: Olur ya muhakkak karşınıza çıkmıştır. İşe yaramaz, düşüncesiz, aptal ve kaba bir çocukluk arkadaşınız olmuştur. Herkese bela olur, berbat bir kişiliği vardır, gerçek bir zorbadır. Katlanmak zorunda kalmışsınızdır ona ve o kadar aptal ve küçüktür ki ne yapsa şok olamazsınız. O mu? O bu aptallığı yapmıştır dersiniz. O mu, şaşırmam o her boku yer dersiniz. Her halt cuk oturur artık üstüne. Bazen Türkiye yönetimi için aynı şeyleri düşünüyorum. Duygularımı ve gündemi kendi içimde tahlil edişlerimi bir kenara koydum. Artık şaşırma, hayal kırıklığına uğrama yetilerimi kaybettim. "Yazık" diyip oturduğum yere çöküyorum. Bir de bunlara ek olarak: İdeoloji ve siyasi parti fark etmeden hangi tarafta olursa olsun, tüm siyasilerden, vekillerden tiksiniyorum. İşe yaramayan, işe yarar şeyler yapılmasına karşı olan, gelişimi göremeyen vizyonsuz insanlar olduklarına hiçbirimizin şüphesi yok. Kaldı ki ekranlara çıkıp, ahmakça açıklamalar yapmalarına da tahammül edemiyorum. Bu ülkeyi, vatanını, toprağını, bayrağını ve Atasını her zaman önemseyen tüm içtenliğiyle seven biri olarak -ve bu ülkeyi terk etmeyi hiçbir zaman düşünmemiş biri olarak- bu hisleri yaşamak zorunda bırakıldığım için çok ama çok üzgünüm.
    48. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#4015904) çok üzgünüm. çok sinirliyim. çok öfkeliyim. o kadar üzgünüm ki bunu kelimelerle tarif etmesi çok zor. kadınlar olarak daha ne yapmamız gerekiyor yaşayabilmemiz için? öldürülmeden, tacize, tecavüze uğramadan, kıyafetlerimiz, dış görünüşümüz, cinsel yönelimimiz için yargılanmadan özgürce ve İNSAN gibi yaşayabilmemiz için daha kaç defa öldürülmemiz gerekiyor? etimle kemiğimle nefret ediyorum içinde yaşadığımız dönemden. çok utanıyorum. evet utanıyorum. hakkımı adaletten değil de twitterdan aramaktan, sadece kadınları korumayı değil genel olarak şiddetin önüne geçmeye çalışan hatta istanbulda imzalandığı için adını buradan alan, uygulandığında kadın cinayetlerinin ve şiddetin ne kadar azaldığı gözle görülür olan şöyle mantıklı bir sözleşmeden ortada geçerli olabilecek HİÇBİR ŞEY yokken feshedilmesinden utanıyorum. yaptıkları hukuksuzluklardan utanıyorum çünkü bu fesih işlemi hukuka aykırı. buna sevinen, ''oh be şimdi istediğimize istediğimizi yapabiliriz'' (çok özür dilerim midem kaldırmadığı, terbiyem el vermediği ve korkudan benim de başıma bu gelebilir bir gün korkusundan titrediğim için yazdıkları iğrenç şeyleri ancak böyle izah edebiliyorum) diyen insan olmayan varlıklar görüyorum, utanıyorum. şu sözleşmeye karşı olan herkesten utanıyorum. en acısı da ne biliyor musunuz? bu ülkede kadın ölümlerini sayan ve isimli, isimsiz kadınların ölüm şekillerine varana kadar yazan bir ''anıt sayaç'' var. utanıyorum, kahroluyorum. lakin bu sözleşmeye karşı olan herkes utanmadıkları gibi bu sayaçta adı geçen ve maalesef geçecek olan tüm kadınların katilleridir artık. utanıyorum bu ülkede bu dönemde kadın olmaktan, genç olmaktan. bunlarla bir arada yaşamaktan ve kendimi korumak zorunda hissettiğimden utanıyorum. ''bizi anayasamız korur'' diyorlar, şu güne kadar anayasanın hangi maddesine TAM OLARAK uyuldu ya da uygulandı ki? buna sevinen kadınlar görüyorum. iki gün sonra onların da başına bir şey gelse yine onları koruyacak olan bizlerin elinde artık gösterebileceği hiçbir kanun, sözleşme, hüküm kalmamasından ötürü evet utanıyorum. ölmek istemiyorum. öldürülmek istemiyorum. tacize, tecavüze uğramak istemiyorum. korkmak istemiyorum. bir erkeğin sırf önünde yürüdüğüm için korkmayayım, yanlış anlamayayım hissiyatına kapılıp hızlı hızlı yürüyüp önüme geçmesini, ona da kendime de bu iğrenç duyguyu hissettirmek istemiyorum. başıma bir şey gelse karşı tarafın alabileceği ''indirim''leri bilmek istemiyorum. sadece yaşamak istiyorum ya. öldürülen her kadının yerine bir gün daha yaşamak..
    49. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Göğsünüzü kabarta kabarta bu açıklamaları yapın bir de, helal olsun size! gorsel